Page 30 - Lokum Çocuk ve Edebiyat Dergisi 2025-1
P. 30
Tam da burada durup, kaygıyla çarpan kalbimi
YENİ BAŞLANGIÇLARIN SİHİRLİ sakinleştirmek için derin bir nefes alıp, rol modelimi
KELİMESİ düşünmem gerektiğini biliyorum aslında. Hayır,
sandığınızın aksine, bu örnek alacağım model,
alanında yetkinleşmiş bir profesyonel değil tam
tersine yeni yürümeye başlamış bir bebek. Şaşırtıcı
değil mi? Bebekler kadar amatör ruh taşıyan başka
bir varlık var mıdır Allah aşkına! Ayakta birkaç
saniye durup popo üstü düştüklerinde “Eyvah
düştüm, daha da yürümem.” diye söylenmez
bebekler. Ayakta ne kadar kaldıklarına bakarlar.
Sonra her seferinde kaç adım atabildiklerine.
Düşmeleri asla yıldırıcı olmaz. Bizse her yeni
başladığımızda kaygılardan kaygı,
olumsuzluklardan olumsuz senaryolar biçeriz
kendimize. Dertlenip dururuz. Yeni yürümeye
başlayan bebekse hedefe kilitlenmiştir. Her attığı
adımla birlikte yapacağı keşiflere odaklanmış,
Köşe Yazısı algılarını nasıl genişletir ona dikkat kesilmiştir.
Tabi göz ardı etmememiz gereken bir nüans var.
Yürümeye başlayan bebeklerin her daim yanında
RABİA SARI olan, onlara olumlu pekiştireç veren ebeveynler.
Başlangıç yapmak zorsa yeni bir başlangıç yapmak “Aferin çocuğum, tebrikler evladım, yapabilirsin,
daha zordur. Hatta en zorudur belki de. Zira içinde evet, evet!” Her düştüğünde onları kaldıran,
gizli bir sebat, kaygıya rağmen inatla devam etme motivasyon tazeleyen, onlara şefkatle yaklaşan
barındırır. Yine yeniden spora başlamak, her Eylül insanlar… “Ee bunlardan bize ne? Bebek miyiz
ayında eğitime “Vira bismillah!” demek, yeniden biz?” demeyin hemen. Şöyle açıklayım, hani
sağlıklı beslenmeye başlamak, tatilden sonra içimizde bize her daim tenkit parmaklarını sallayan
çalışmak, uzun sure ara verdikten sonra yazmaya biri var ya, işte onu o kadar da dinlemeyin siz.
başlamak. “Olmuyor, yapamadın, bırak bunları sen!” diyen o
Benim içinse yeni başlangıç kaygı demektir. kötü parmaklıyı. Daha doğrusu ya dinlemeyin ya da
Kaygıdan elimin ayağımın dolaştığı, bir türlü işe onu şefkatle susturun. “Olmadı ama dünden daha
başlayamadığım saatler senaryosudur. Bu yüzden, iyiyim. Olmadı ama ilerliyorum, tamam Ayşe kadar
yeni bir word dosyasına bakmam gerekirken yok yere iyi olmadı ama ben de kendime göre ilerleme
temizlik yapmaya başlayabilirim mesela. Ya da tok kaydediyorum.”
olmama rağmen atıştıracak bir şeyler arar, işi en Şefkat… Sanırım sihirli kelime bu. Yeni
sonunda kurabiye yapmaya kadar vardırabilirim. başlangıçların sihirli kelimesi. Zira yeniden
Sonra da hem bilgisayarı neden bu kadar geç
açtığıma dair yargılarım kendimi hem de sorgularım. başlamak için gereken tek şey kendimize
Nihayetinde açarım açmasına ya, o zaman da “Bir duyduğumuz şefkat olacaktır. Şefkat ne olursa
şeylere başlasam iyi olur, mesela yeni bir dil?” derim. olsun, sarıp sarmalamak değil aksine gelişimimizi
Ya da okuduğum kitabın eleştiri videosunu izleyerek olumlu destekleyen pekiştireçlerde bulunmaktır. Ah!
kendimi, işe yarar bir şeyler yaptığıma inandırıp, Tabi, bize böyle yaklaşan harika dostlarımız varsa
yazma işini geciktirir de geciktiririm. onlara da hayır diyemeyiz doğrusu.
30. www.lokumdergi.com