Page 21 - mayisyeni
P. 21

Çocuk ve Edebiyat Dergisi



         cekken kendimi sürekli aldığım notlara sıkıştırmaya   lar  karşısında  vazgeçmeyip  direnmeye  hazır  mıyız;
         çalışarak yeni fikirlere kapalı olurum.           bunu sormalıyız önce kendimize. Hayat isteklerimizi
                                                           önümüze  kolayca  koyuverse  zaten  pek  çabuk  yiti-
         Aklıma gelen bir fikri not almadığım için unutmuş-  ririz  o  isteğe  olan  hevesimizi.  Her  hedefin  önünde
         sam,  demek  zaten  o  kadar  da  heyecan  verici  bir   türlü engeller olacaktır, yarı yolda vazgeçmemek ve
         fikir değildi, diye düşünürüm. Yoksa niye unutayım   başarmak için direnmek, ancak tutkuyla mümkün.
         ki? Hep aklımdadır, ben yazana kadar da beni ra-
         hat bırakmaz.                                     Her isteyen her şeyi yazabilir mi? Elbette, yazıyor da
                                                           zaten. Hele ki şimdi basacak kitap arayan yayınevi
         Çocukken defterime yazdığım öykü ve şiirler, ilerde   bolluğunda çok kolay. Asıl soru şu olmalı: “Bu kitap
         iyi bir yazar olmanın ilk acemi adımlarıydı yalnızca.   tekrar tekrar okunacak mı?”  “Bu kitap yıllar sonra da
         Ancak 1991’de yayımlanan ilk masal kitabımdan söz   var olacak mı?”
         ediliyorsa ki o zamanlar artık 30 yaşını geçmiş ge-
         rek kişilik olarak gerekse üslup olarak olgunlaşmış-  90’lı yıllarda zordu ama şimdi kitap basmak hiç zor
         tım,  yazdıklarımı  değiştirmem  gerekmedi.  1991’de   değil, dijital baskı bile mümkün. Belki şimdi zor olan,
         ne yayımlanmışsa, 30 yıldır hâlâ aynı masal yayım-  iyi yazar olmak için önce “iyi okur” olmak, bir yandan
         lanıyor, aynı masal okunuyor. 20 yıl öncesi de 10 yıl   da  defterler  dolusu  şiirler,  öyküler  yazmak,  günlük
         öncesi de öyle…                                   tutmak ve bu çalışmaları kitap olsun diye değil, iler-
                                                           de  iyi  bir  yazar  olabilmek  amacıyla  yapmak.  Artık
         11-Kurucularından biri olduğunuz Uçanbalık Yayı-  başarıya çok hızlı ulaşılmak isteniyor. Birçok gerek-
         nevi’nin hikâyesi nasıl başladı?
                                                           li, geliştirici adım atlanıyor, bu yüzden ortaya çıkan
         Otuz yıl önce çocuk kitabı yayımlayan yayınevi sa-  eserler de kalıcı olmayabiliyor.
         yısı çok çok azdı. Düşünün ki, bugün çok iyi tanı-
         dığınız  köklü  yayınevlerinin  çocuk  bölümleri  dahi
         2000’den sonra kuruldu.
         1990  öncesindeki  on  yıllık  suskunluk  dönemimde
         farkına  bile  varmadan  onlarca  masal  yazmış  ve
         onları  yayımlayacak  yayınevi  arayışına  girmiştim.
         Zaten topu topu üç beş yayınevi vardı çocuk kitap-
         larıyla ilgili. Kiminin kapısından çevrildim, kiminde                                            Kadir İncesu, İstanbul Kitap Fuarı Kadir İncesu, İstanbul Kitap Fuarı
         çocuklar bu masalları anlamaz diyerek küçümsen-
         dim. Sonunda ilk kitabım Geceyi Sevmeyen Çocuk
         (1991),  Mavibulut’ta  yayımlandı.  Suskunluk  döne-
         mimde o kadar çok masal ve öykü biriktirmiştim ki
         her yıl bir kitabımı yayımlayan yayınevini beklesem,
         sadece yazdıklarımı kitap olarak elime almam bile
         yıllar  sürecekti.  Üstelik  daha  yazacaklarım  vardı.
         Bunun üzerine üç yazar bir araya gelip Uçanbalık
         Yayınevi’ni  kurduk.  Doğru  bir  karar  mıydı?  O  gün
         için evet; zorunluluktu. Ancak Uçanbalık’ın işleyişi
         ilham  kaçırmaya,  bizi  yazmaktan  alıkoymaya  ve
         maddi  manevi  zarara  uğratmaya  başlayınca,  ya-
         yıncılıktan vazgeçmek şart oldu.
         12-Yazmayı  seven  okuyucularımız  için  tavsiyeleri-
         niz nelerdir? Sizce her isteyen çocuk kitabı yaza-  13-Yazılması  kolay  sanılan  resimli  çocuk  kitapları
         bilir mi?                                         hakkında ne düşünüyorsunuz?
                                                           Herkes kendi kitabının mükemmel olduğunu düşü-
         İstemek… Ne çok şey isteriz. Örneğin ben ressam,
         balerin, dekoratör, tasarımcı ve piyanist olmak is-  nür,  aksi  halde  neden  yazsın,  neden  yayımlatsın?
         terim.  Hatta  çocukluğumda  astronot  olmaya  he-  Editörlere  kolaylıklar  diliyorum,  çünkü  her  sözcü-
         veslenmiş,  ilerde  olmayı  düşündüğüm  meslekler   ğünü  cansiperane  koruyan  yazarların,  birer  yayın-
         listeme eklemiştim. Öyle ya, yıl 1969, Neil Armstrong   cı  efsanesi  olmadığını  iyi  biliyorum.  Resimli  çocuk
         Ay’a ayak basmış, babamın bir yerlerden bulup bu-  kitaplarının  kolay  yazılabildiğinin  düşünülmesi,  bir
         luşturduğu minik ekran, siyah beyaz, tombik bir te-  fikir kırıntısı ve üç beş “basit” cümleyle kolayca ko-
         levizyon ekranından bu nefes kesici olayı izlemişiz.   tarıldığının  sanılmasından.  Hele  rastlantıyla  iyi  bir
         Hangi çocuk bu hayali kurmazdı ki?                ressama denk gelinmiş ve sayfalar göz alıcı görsel-
                                                           lerle bezenmişse, artık metnin zayıflığının bir önemi
         İstemeyi  ya  da  heves  etmeyi,  tutku  ve  yetenekle   yoktur, evire çevire resimlerle oyalanabilir okur.
         karıştırmamak  gerekir.  İstediğimiz  her  ne  ise,  ha-
         yatımızı onu başarmaya, ona adamaya ve zorluk-    Kendi bakış açımın sınırları içinde şunu söyleyebili-
                                                           rim: Herkesin zamanı çok değerli. Bir cümlede ya da

                                                                                               söyleşi   • 21
   16   17   18   19   20   21   22   23   24   25   26